27.08.2007

en uzun ve en kisa



tik tak tik tak
geriye donus temeline dayali bir yikim:
tik tak... ti..
zaman dursun!

"ada" demişti bana...
"adayi düşün".
adayi düşündüğüm sabaha dönüyorum,
4-3-2-1-o sabah-şimdi.

kareli bir kağıt mavi bir mürekkep, maviyi sevdiğini biliyorum.
evet hala seviyorum maviyi.
kağıdı dörde katlamışsın, ben açarım senin için.
açtım bile. başlayalım mı...

bitirelim istersen; sondan başlamak hep daha iyidir:

"bir ada düşün! beni düşün, sevdiğin o adami düşün, oyunları, oyuncakları düşün! cenneti düşün, bir ada düşün! uyan!
herşey düzelecek, geçecek, geçmiş olacak."

kağıdı yine katlayalım mı..
aynı yere koy ama lütfen.

1-2-3-4-dün gece-şimdi.
şimdiki zamanla çekelim istersen filleri.

ada, oyunlar, sen, oyuncaklar, ben.
sevdiğim adam? hayir, o ayni adam değil.
ada? evet, ada hala orda ama.
uyandım mı? onunla birlikte uyuyabilirdim.
herşey düzeldi mi? bunu kimse bilmiyor, düzelecek bir şey değil çünkü.
geçecek mi? geçmesi gerekmiyor belki de.
sadece zaman.. unutturuyor, sonra yeniden hatirlatiyor;
"ölüm"ün yakinindan geçmesi... dün?
geçiyor di mi?
hep geçecek zaten.
bugün?
geçmiş olacak mı? geçmiş zaman diye birşey yok belki de.

yukaridan bizlere bakan herkese...
O'na,
Sana.
03-07.