28.12.2011
2.06.2010

Papazın çayırında neymey ikilisini düşlerken buluyor kendisini erkekele, 86 yıl önce onun gibi bir meczubun aynı yersaatte aynı düşe yattığını biliyor gülümsüyor, bir sigara sarıyor üzerinde battaniyesi kurbağlı dereden çıkan balıkçıları izliyor tek istediği zamanın orda kala kalması... Yelkonvansız saati ve melül akrebi hatırlıyor, kıvıla kıvırla tek başına zamanı alt etmeye çalışan o akrep kuzeyi gösteriyor ve kuzey hiç sabit kalmıyor, yazlık kıyafinde gizlenen ajan pusulası trol avcısına göz kırpıp kendini imha ediyor; yer kayıyor altından, derenin pis suyu genzine doluyor, o pes etse ciğerleri pes etmeyecek anlıyor çaresiz çıkıyor sudan, pusulasını katlayıp cebine koyuyor başka sefere diyip bir küfür sallıyor tüm balıkçılara, battaniyesini sarıyor üstüne voltasını alıyor...
30.05.2010
9.05.2010
benden pas

Erkekele buğulu iç çekişler arasında, ağzında kekremsi kanyak tadıyla yeni dökülmüş beton üzerinde seksek oynuyor. Betonun sessizliğini attığı taş bozuyor. En zoru 6; 3-4/7-8 arasına sıkışmış, oradan sinsice gülümsüyor. Yağan yağmur, tahta kablo sarma tekerleğinde sallanan Semih'i yerinden ediyor. Semih bir sigara yakıyor erkekeleye uzatıyor kaydırağın altına sığınıyorlar...Oyun bitiyor rüyalar başlıyor altlarındaki çekme kum onları alıp yerinden edildiği kumsala götürüyor; - bekleyin birazdan bulutlar arasından güneş çıkacak- diye fısıldayıp, rüzgara tutunup çalıların arasında kayboluyor.
Semih ve Erkekele iskeleye doğru ilerliyor, çekme kumun söz verdiği güneş çıkıyor. Tahtaları sökülmüş iskelenin en ucundan aşağı işiyip üstüne atlıyorlar. Yüzmek gibisi yok...kaydıraktan kayıp kanepelerine dönüyorlar. Pikapa kuzey ezgisi atıp çay yapıyorlar, ucuz kanyak dibini de ekleyip bir sigara daha içiyorlar...peynirli omlet kıvamında kıvrılıp kanepede kayboluyorlar, yarın gene akşamsabah olacak ve bulaşık bezinde yolculuk gene başlayacak tatlı rüyalar miniklerim.
4.05.2010
29.01.2008
duma duma dum
portakalı soydum
ben bir yalan uydurdum
duma duma dum
bu dumlar hayra alamet değil.
hayırlı bir hayır, hayırsız bir yalan bunlar.
duma duma dum
dumanlı dumlar, donsuz dumlar gibi çıplaklar.
portakalı soydum
ben bir yalan uydurdum
dum ?
hindistancevizi kalpli bir pastanın kalpsiz sahibinin dumları bunlar.
kalbi dum dum yapıyor, az sonra mumu üfleyecek çünkü.
mumu üfleyince siz alkışlayacaksınız ya maksat portaklı soymaksa eğer;
biz, portakalı soymak yerine bir mumya gibi bizi soymanızı tercih ederiz.
dum dom doğum günleri lanetlidir;
dum dom
doğum günleri acısız hindistancevizleri içindir.
ben bir yalan uydurdum
duma duma dum
bu dumlar hayra alamet değil.
hayırlı bir hayır, hayırsız bir yalan bunlar.
duma duma dum
dumanlı dumlar, donsuz dumlar gibi çıplaklar.
portakalı soydum
ben bir yalan uydurdum
dum ?
hindistancevizi kalpli bir pastanın kalpsiz sahibinin dumları bunlar.
kalbi dum dum yapıyor, az sonra mumu üfleyecek çünkü.
mumu üfleyince siz alkışlayacaksınız ya maksat portaklı soymaksa eğer;
biz, portakalı soymak yerine bir mumya gibi bizi soymanızı tercih ederiz.
dum dom doğum günleri lanetlidir;
dum dom
doğum günleri acısız hindistancevizleri içindir.
Kaydol:
Yorumlar (Atom)